Uluslararası bir grup bilim insanı, 10 yıl içerisinde sentetik insan genomu yapma planlarını duyurdu. Bu, insan yaşamı için yepyeni bir DNA kodu yazacakları anlamına geliyor.
İnsan Genom Projesi adı altındaki bu iddialı teşebbüs, insan hastalıklarını çok daha iyi anlamamız için önemli bir adım olabilir. Aynı zamanda genetik dizilimin maliyetini büyük ölçüde düşürebilir. Bilim için oldukça heyecan verici bir proje olmasına rağmen, endişe verici kısmı projenin halka etiksel konularda danışılmadan başlatılmış olması.
Yeni proje hakkındaki dedikodular geçtiğimiz ay, 150 bilim insanının Harvard Medical School’da kapalı kapılar ardında tamamen sentetik bir insan genomu üretmek konusunu konuşmak için buluştuğu zaman başladı.Gazetecilerin toplantıya alınmaması eleştiri ile karşılandı ve şu an bilim insanlarının 25’i Science dergisinde tekliflerinin ana hatlarını oluşturdu; ancak bu, endişeleri azaltmadı.
2004’te biten ve genetik kodumuzun tamamının haritalanmasıyla sonuçlanan insan genom projesinin devamı olarak öne sürülen HGP-write projesinin hedefi, genomumuzu sadece okumakla kalmayıp, yaratmaya çalışmak. Bu araştırma için beklenti, en azından genetik mühendisliği çalışmalarının maliyetini önümüzdeki 10 yıl içerisinde 1000 kat azaltmak.
Araştırmacılar tarafından The Washington Post gazetesine gönderilen bir basın açıklaması taslağında verilen bilgiye göre (henüz resmi bir basın açıklaması verilmedi); maliyeti düşürmenin yanında yeni teknolojiler, genom mühendisliği için etik bir çerçeve oluşturmak ve dönüştürülebilir tıbbi uygulamalar ortaya çıkarmak da HGP-write projesinin hedefleri arasında yer alıyor.
Bunu başarmak için, araştırmacılar önümüzdeki 10 yılda 100 milyon dolar bağış toplamaya çalışacaklarını ve bunu başarmak için uluslararası gruplarla işbirliği yapacaklarını belirtiyorlar. Bilim insanları daha önce bakteriler için sentetik genom yaratmayı başarmışlardı ancak eksiksiz bir insan genom kodunu yaratmak çok daha zor olacak.
Bu proje bize biyoloji ve hastalıklar hakkında birçok bilgi verebilir ancak, bilim insanlarını ‘tasarlanmış bebekler’ yapma konusuna da bir adım daha yaklaştırıyor. Endişe, projenin hastalıklara karşı daha dayanıklı, daha zeki ve güçlü bebekler üretme konusunda bize bilgiler sunabileceği doğrultusunda. İstediğimiz özellikleri programlamak aslında bu kadar kolay olmasa da, projeden sonra daha yakın olacağımız bir konu olduğu kesin. Neyse ki projenin hedefleri bu konuyla bağlantılı bile değil, araştırmacılar insan genom hücre hatlarını canlı tutmayı planlamadıklarını belirtiyor.
Ancak eleştirmenler, Science dergisinde yayımlanan önerinin hala etik sorunları ele almadığını söylüyor. Araştırma grubu, proje hakkında halka açık tartışmaları etkin kılacak. Bu tartışmalar, projenin yürütülmesi hakkında ön görüşler sağlayıp toplumsal karalar verme olanağını sağlayacak. Ancak bilim insanları bu tartışmalarda hangi soruların öne sürüleceğinden henüz bahsetmedi.
Projeye uygulanacak olan, günümüzde kullanılan kök hücre yönergeleri bulunuyor; ancak proje oldukça yeni bir girişim olduğu için, araştırmacılar projeyi yürütürken birçok yeni kural ortaya koymak zorunda kalacaklar.
Bütün etik endişelerin altında, projenin büyük ihtimalle hepimize fayda sağlayacağı gerçeği yatıyor. University College London’dan sentetik biyolog John Ward, “Bu proje insan genom projesi kadar cesur bir proje ve Science dergisinde yayımlanan makalenin yazarları da yeni hedeflerinin insan genom projesindekine benzer tartışmalara maruz kalacağını biliyorlar. Ancak şu an insan genom projesinin yeni tedaviler, kanser araştırmaları ve genetik hastalıklar konularında bize açtığı kapılar biliniyor.” ifadeleriyle proje hakkındaki görüşlerini belirtiyor.
Bu kadar azimli bir proje hakkında konuşmak heyecan verici olsa da; bu tür projeler, etik tartışmalarla birlikte öne sürülmeli. Yanlış bilgi, aşı karşıtlarının olduğu ve iklim değişikliğinin inkar edildiği bir dünyada en son ihtiyacımız olan şey, insanlara bilim konusunda sakıngan olmak için bir sebep vermektir.
Kaynak: bilim.org
Kaynak: sciencealert.com